Dyatlov Geçidi adıyla filmi (Devil’s Pass) bile çıkan esrarengiz olayın tüm gizli kalan, akıl kurcalayan detaylarını interneti alt üst ederek bu makalede sizlere sunacağım.
Her şey 9 kişinin kış mevsiminde heyecan arayışıyına girmesiyle başlamıştı.

Ural Dağları kışın yükseltisinin fazla olmasından dolayı yoğun kar yağışı almaktadır. Böyle bir kar yağışı ve yükselti kayakçılar cazibe merkezi olabilmektedir. 1959 yılının Şubat ayında gizemli şekilde kaybolan ve cesetleri değişik yerlerde, zarar görmüş şekilde bulunan 9 kayakçı arkadaşın hazin sonlarını hazırlayan Ural Dağları’nın hırçın yamaçları oldukça dik ve rüzgara açıktır. Bu fiziki şartlar kayak yapılmasını oldukça güçleştiren sert rüzgar ve çığlara da sebep olabilmektedir. Fakat 9 arkadaş macera arayışına girerek bu dağa gitmek için yola çıkarlar.

Dyatlov geçidi daha önce Rusya’da bulunan adı olmayan Holat Syahl isimli dağın doğu yamacındaki bir akarsu yoludur. 9 arkadaşın ölü bulunmasından sonra grup yöneticisi olan İgor Alekseyeviç Dyatlov’un soyadı verilmiştir. Olay -30 °C ve -50 °C arası değişen keskin soğukta bir akşam içinde soba yanan yamaca karşı izole özel çadırlarının içinde uyumaya çalışan kayakçılar çadırlarını keserek çıkmış ve yarı çıplak kar ve tipide koşmaya başlamışlar.

10 kişiden oluşan 2 kadın 8 erkeğin bulunduğu geneli Ural Üniversitesini bitirmiş arkadaş ve kayakçı grubunu oluşturan üyeler;
1
- İgor Alekseyeviç Dyatlov (Игорь Алексеевич Дятлов), grup lideri, d. 13 Ocak 1936
- Zinaida Alekseyevna Kolmogorova (Зинаида Алексеевна Колмогорова), d. 12 Ocak 1937
- Lyudmila Aleksandrovna Dubinina (Людмила Александровна Дубинина), d. 12 Mayıs 1938
- Aleksandr Sergeyeviç Kolevatov (Александр Сергеевич Колеватов), d. 16 Kasım 1934
- Rüstem Vladimiroviç Slobodin (Рустем Владимирович Слободин), d. 11 Ocak 1936
- Yuri (Georgiy) Alekseyeviç Krivonişenko (Юрий (Георгий) Алексеевич Кривонищенко), d. 7 Şubat 1935
- Yuri Nikolayeviç Doroşenko (Юрий Николаевич Дорошенко), d. 29 Ocak 1938
- Nicolai (Nikolay) Vladimiroviç Thibeaux-Brignolles (Tibo-Brinyol) (Николай Владимирович Тибо-Бриньоль), d. 5 Temmuz 1935
- Semyon (Aleksandr) Aleksandroviç Zolotarev (Семен (Александр) Александрович Золотарёв), d. 2 Şubat 1921
- Yuri Yefimoviç Yudin (Юрий Ефимович Юдин), d. 19 Temmuz 1937 ö. 27 Nisan 2013 1

Trenle başladıkları yolculuklarını Vizhey’de inerek kamyonetle devam eden 10 arkadaş Lozviya Nehri yakınlarında inerek yaya şekilde Lezviya Nehtri boyunca ilerleyip Auspiya Nehrini de geçerek Oterten Dağı eteklerinden tekrar Vizhey’de bitirip trenle evlerine dönmeyi planlamışlardı.
Yuri Yefimoviç Yudin kamyonet kasasında maruz kaldığı soğuk rüzgardan dolayı sırtında soğuk ısırması kaynaklı iltihaplar oluştuğu için yol üzerindeki 41. bölgeden ilerlese de yol üstünde terkedilmiş bir eve sığındıklarında kötüleşerek geri dönmek zorunda kalarak kayak macerasına gidememiştir.
Atlarla Nehir boylarından 24 km yol gitmek zorundalardı. 9 saat hareket ettikten sonra yol üzerinde terk edilmiş bir ev bularak akşamı geçirmişler. Yudin’i uğurladıktan sonra tekrar yürüyerek yine hava kararmaya başladığı için çadırları kurup sobayı yakarak dağdan izole bir yamaca konuşlanmışlar.

Sabah, Auspia Nehri boyunca ilerlemeye devam etmişler. Akşam olunca Auspia Nehri ortalarında bir daha çadırları kurarak geceyi geçirmişler. Tekrar sabah kalkıp sisli bir havada zor görerek yürümeye devam etmişler. Sadece 2 km ilerleyebilen grup zorlu hava koşullarında açık bir sırtta çadır kurmuşlar. Son çadırı kurdukları Ölü Dağ eteğinde yolları son bulmaktadır.

2 ay sonra arama ekibi bedenleri farklı tarihlerde farklı yerlerde buldu. Çadırdan kaçarak farklı yerlerde oluşan bu ölümlerinin soruşturma sonucu değişik şekillerde olduğu ortaya çıkmıştır. Bazılarının vücudunda çeşitli kırıklar varken bazılarının da yumuşak uzuvlarının (göz, burun…) eksik olduğu belirlenmiştir.
Olay bu noktada kaldığı için 1959-1960 yıllarında dünya üzerinde Dyatlov grubunun esrarengiz ölümleri giderek ilgi çekmiştir.
Çadır bulunduğunda içerisinde olduğu gibi duran kalın kıyafetler ve yorganları neden almadıkları büyük bir soru işaretiyken incelemeler sonrası, aylar sonra konu aydınlanmaya başlamıştır. Aramalar devam ederken ilk arama çalışmasında Doroşenko ve Krivonişenko‘nun yanyana, biraz ötesinde Dyatlov‘un iç çamaşırlarıyla cesetleri bulunur. Aynı aramada kadın üye Zinaida çadıra biraz daha yakın yerde bulundu. Bir yerlinin köpeği 1. aramadan aylar sonra kar eriyince diğer 4 cesedi ırmak yatağında bulmuştur. (Nicolai, Semyon, Kolevatov, Lyudmila).
Yerlilerin, test füzelerinin veya ajanların öldürdüğü söylentileri vardı fakat bunlar söylentiden öte gidemedi. Kesiklerin çadırın içinden olması nedeniyle tehlikenin içerden geldiği düşünülmeye başlandı. Sonrasında ortaya çıkan, çadırın üstündeki yamaçta plak şeklindeki kaymaların olduğu çığ bulguları olayı aydınlatır cinstendi. Çadır içinde sıcak yatağında yarı çıplak yatan arkadaşlar çığ sesini ve sarsıntıları duyunca telaşla çadırı delip kaçmış olabilirlerdi. Cesetlerin yönüne bakılırsa ormanlık alana inmeleri de çığdan kaçtıklarını doğrular nitelikteydi. Hava yaşanamayacak seviyede rüzgarlı ve soğuktu. Nemden dolayı ateş yakamadılar. 5 kişi bir ağacın altında kalırken biraz daha kalın giyinimli diğerleri odun getirmeye dağıldı. Kuru yakacaklar bulduklarında yaktıkları ateş kendi dibini ısıttığı ve eriyen karlarla söndüğü için gruptaki ince giyimliler çok dayanamayıp donarak ölmüş olabilirler. Kalın giyimli olduğu için keşfe çıkan diğer grup geri geldiğinde ölenlerin kıyafetlerini de giyerek yola devam etmişlerdir fakat sert rüzgara daha çok dayanamayıp bir akarsu yatağında rüzgardan korunmak için beklemeye başlamışlardır. Soğuk son grubun da donarak ölmesine sebep olmuştur. Kısaca açık yamaç üzerinde yanlış konuma kurulan çadır, çığ korkusu ve aceleyle eşya almadan kaçmanın bedeli çok ağır olmuştu.
- Mustafa BAHAR
Alıntılar ve Kaynaklar
1 https://tr.wikipedia.org/wiki/Dyatlov
Beautiful blog
BeğenLiked by 1 kişi
Thanks for♥️
BeğenLiked by 1 kişi
👍
BeğenBeğen
La montaña se sigue cobrando muchas víctimas, en el presente…
BeğenLiked by 1 kişi
Tienes toda la razón. Un pasatiempo muy peligroso
BeğenLiked by 1 kişi
Che storia terribile!
BeğenBeğen