Gözlerini kapatıp gecenin sesini dinler küçük kız. Yıldızlar; gece gündüz hep aynı yerde midir, yoksa bulutlar kadar özgürler mi? Düşünür durur.
Ayaza kesmiş topraklar kurudukları anları da anımsar. Her şey değişir ya, hüzünler yerini tebessüme de bırakır elbet.
Özlenir daima neşeli sokakların taş kaldırımları…
Kalbin içinde biriken anıları silemez yaşı geçkin olanlar. Uzaklara dalmak bundandır. Bir şarkı mırıldanır sesine yandığım. Tozu silinir yalnızların…
Uzaklarda arama, içindekidir yakındığın. Ve yanmak çare olur kimi zaman karanlığına. Gerekirse yan, kül olmadan mührün sahibini hatırla.
Serçe parmağın küçüklüğüne aldanıp üstten bakan ortancaya rast gelmedim henüz. İnsanın insana olan kini niyedir bilmem. Ayakkabılarım sıkar ara sıra, bu yaşımda büyüyen ayaklarımı. Ayaklar mı isyan eder en çok, canına yandığımın dünyasında, yoksa insan mı bilemem.
Bacaları tüten evlerde umut hala vardır. Yaşanılan, yaşanılacak bin yığın duygu, düşünce ve daha nicesi… Kırmızı pabuçlu bebekler giydirilir güneşli günlere… Özgürlüğe düşkün bulutlar, akışına kapılıp dağı taşı delen köpük sular… Hepsinin amacı, gidilmeyen ırak yolları keşfetmekse ey insan, son cümleni bitir. Yapacağın her ne varsa bugün tamamla. Keşifler boyu uzaklara…
Sen hiç özgür yıldız olmayı denedin mi??
Kentlere göçen köylerimizdeki durumun anlatımıdır.
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkür ederizz
BeğenBeğen
Nice blog
BeğenLiked by 2 people
Teşekkürler.
BeğenLiked by 1 kişi
Thank you very much
BeğenLiked by 1 kişi
Özgürlük güzel şey
BeğenLiked by 1 kişi